31 Ağustos 2019 Cumartesi

MİDE AĞRILARIMIN 18 NEDENİ

       Merhabalar benim görselliğin hakim olduğu sosyal mecrada hala blog yazısı okuyan vefalı yarlarım,
Buraya yazmayalı çok uzun zaman oldu ki bu süre zarfından başımdan maceralar dolu, en az 15 yıl askerlik anısı gibi anlata anlata bitiremeyeceğim bir Erasmus macerası geçti. Keşke o zamanlar da bir blogum olduğu aklıma gelseydi de sizi kahkahalara boğacak ama benim yaşarken gözyaşlarına boğulduğum sıra dışı talihsizlikleri yazsaydım. Bugün yıllar sonra şifreyi hatırlayıp yazmamın nedeni aslında biraz sizin için bir şeyler yazmak değil de kendi kendime dertleşmek için. Bu yüzden bu noktadan sonrasını okumasanız da olur.
   
        Arkadaşlarımı çok fazla darladığım için artık beni dinlemekten sıkıldılar. Ne zaman onun hakkında bir şey yazsam -ve bu şey komik bile olsa- kendisi bana mesaj atıp sövdüğü için çareyi asla okumadığını düşündüğüm blogumda onun dedikodusunu yapmakta buldum (Çünkü kendisi 4 satırdan fazla gönderdiğim mesajları bile okumazdı).
En baştan söylemeliyim ki ben AŞK ACISI ÇEKMİYORUM. Ben hiçbir mide ilacının geçiremeyeceği bir hazımsızlık çekiyorum. Onu unuttum. Hatta iki buçuk yıldır ilk kez onu iyi ya da kötü hiç kimseye anlatmadığım bir arkadaş grubuna dahil oldum. Halbuki onu yıllarca konuşsam sıkılmam sanırdım. Benim unutamadığım yaşadıklarım, onun bana yaşattıkları. Yaşamayı hiç hak etmediğimi düşündüğüm günler, haftalar, saatler...  Pırıl pırıl , eğitimli, ahlaklı ,saygılı genç bir kadın yetiştirmek ne kadar zor biliyor musunuz? Böyle biri olmam için hem ben hem ailem ne kadar çabaladık. Şimdi hayatımın bir döneminde birinin bana böyle değersiz hissettirme cürretini göstermiş olması, benim buna izin vermiş olmam düşündükçe beni çıldırtıyor ve yaptığım bu hata hiç ama hiç aklımdan çıkmayan bir pişmanlık olarak tüm organlarımı çürütüyor. Sertap Erener'in Gel Barışalım Artık şarkısıyla Karbeyaz şarkısı arasında 6 albüm, bizim ilişkimizin de bu iki şarkı arasında yer değiştirmesinin arasında 2 yıl 3 ay var. Bugün onu son görüşümün üstünden 3,5 ay geçti ve ben bugün ilk günmüş gibi ağladım. O kadar çok ağladım ki yatağımın baş ucunda sürekli mastürbasyon yapan bir ergeninkinden daha çok peçete vardı. Ve kendimi öldürme düşüncesiyle , ağlayınca dudaklarımın rengi çok güzel oluyor düşüncesi arasında gidip gelirken hazmedemediğim şeylerin bir listesini yapmaya karar verdim.

1-) O kadar yıl peşimde koştun. Kimseye ikinci şansı vermezken sana verdim ve bunun değerini bilememeni hazmedemiyorum.
2-) "Bana biraz daha zaman ver" dediğimde "Birbirimizi daha ne kadar tanıyacağız" diyip alelacele sevgili olmamızı ama beni gerçekten hiç ama hiç tanımamanı hazmedemiyorum.
3-) İnsanlar genelde benim için "banabisugetiri ağlarken hiç hayal edemiyorum bence o hep böyle vurdumduymaz ,neşeli hiçbir şeye ağlamıyordur" derken ben sana senin için ağladığımı söylediğimde, kalbimin aslında kimsenin görmediği yerini sana gösterdiğimde "Sen zaten ancak ağlamayı bilirsin, git intihar et" demeni hazmedemiyorum.
4-) Birbirimizi 6 aydır hiç görmemişken, birbirimize 1,5 yıldır hiç dokunmamışken ben Brüksel'den direkt senin yanına gelmek istediğimde 6 bavulumla "Sen Havaş'a bin gel" demeni hazmedemiyorum.
5-) Bunun benim kalbimi kırdığını söylediğimde "Benzin ne kadar haberin var mı?" diyişini ve beni görmek için benzine vermek istemediğim parayı hiç ama hiç cannabisten kısmamış olmanı hazmedemiyorum.
6-) Çarşaftaki lekelerin beni utandırdığını söylememe rağmen onları 2 hafta yıkamadan çamaşır makinesinin üstünde bekletmeni, ev arkadaşın dahil evine tüm gelenlerin onları görmesini hazmedemiyorum.
7-) Başıma iyi ya da kötü bir şey geldiğinde ilk seni arayamayışımı hazmedemiyorum.
8-) Sana okulda bana asılan biri olduğunu söyledikten sonra başka bir nedenden kavga ettiğimizde "Git kendini o çocuğa siktirt" demeni hazmedemiyorum.
9-) Yeni tanıştığın kızları etkilemek için her şeyine özenmene rağmen sırf beni cepte gördüğün için her seferinde kapıyı pijamanla açmanı hazmedemiyorum.
10-) Bana "Ne yaparsam yapayım ne kadar çabalarsam çabalayım sen mutlu olmuyorsun" demeni ama aslında beni mutlu etmek hiçbir şey yapmamanı hazmedemiyorum.
11-) Tatlı yediğimiz gün senin paraların çok bozuk olduğu için hesabı ödediğimde "Tamam ben de su alayım o zaman" demeni başkasının şişesinden su içemediğimi bilmene rağmen tek bir şişe su almanı "Pardon ya" diyip karşımda o suyu bitirmeni hazmedemiyorum.
12-) Sen arkadaşının sarhoş bir kızın bekaretini aldığını böbürlenerek anlatan, bir köpeği sevmek için cins olmasını bekleyen ve senden ayrı düşünen herkesi yobaz ilan eden biriyken benim sana beni ağlatabilme, öpebilme, üstüme kokunu sindirebilme hakkını vermemi hazmedemiyorum
13-) Ortalamamın seninkinden yüksek olmasının seni emasculate ettiğini söylemeni ama beni gecenin bir yarısı tek başıma sokağa atmanın senin erkekliğine dokunmamasını hazmedemiyorum.
14-) Bana en yakın arkadaşlarımın meme ucunun rengini sormanı hazmedemiyorum.
15-) Bana seni seviyorum dedikten 3 gün sonra -doğum günümde- başka bir kızla buluşup artık ondan hoşlanıyorum demeni hazmedemiyorum.
16-) Senin istediğin şeyleri yapmadığım zamanlar  bana yetersiz muamelesi yapmanı hazmedemiyorum.
17-) Tüm bunlara rağmen yine de "Sezgi biz seninle sadece anlaşamadığımız için ayrıldık. Ben sandığın gibi kötü biri değilim, sen böyle biriyle beraber olmadın" diye kendini savunmanı ve beni inandırmanı beklememi hazmedemiyorum.
18-) Sana inanmış olmayı ve sırf seni sevdiğim için bu psikolojik şiddete maruz kalmış olmamı hazmedemiyorum. Keşke -hep söylediğin gibi- beni bir güzel dövseydin. Çünkü o zaman en azından biraz zaman ve pansumanla yaralarımın geçeceğini bilirdim. Şimdi neyle,nasıl, ne zaman geçer hiç bilmiyorum...

Seninle yaşadığımız saf aşktı, tutkuydu. Tutku bizi bir arada tutan tek şeydi.Aramızda saygı yoktu. Birbirimize ağza alınmayacak şeyler söyledik ve bu normalmiş gibi kaldığımız yerden devam ettik. Aramızda sevgi de yoktu. Sevgi öyle sakin öyle naif bir duygudur ki sevdiğini sarar kollarsın sıkı sıkı. Biz tutkunun verdiği ateşle birbirimizi yerden yere vurduk, kim daha çok can yakacak diye yarışa girdik. Hani kediler çiftleşmeden önce eşinin ne kadar dayanıklı olduğunu görmek için birbirlerini kızdırırlar ya, öyleydi işte. Öyle ilkel ve hayvaniydi aramızdaki şey. Ve biliyorum tüm bu gösterişli kıyafetlere, yüksek binalara, beşeri tüm şeylere rağmen o en ilkel yanımız hiç evrilmeyecek. Burnum hep kokunu takip edecek, sen kim bilir hangi ülkede, hangi şehirde of çeksen benim burda hiç habersiz canım sıkılacak  ve olur olmadık yerlerde karşılaşacağız. Ama ben artık yemin ettim sana karşı koymaya. Çünkü bu yaşımda anladım ki yanılmışım. Aslında beni dünyadaki tek kadınmışım gibi şehvetle öpen bir adamdan çok dünyadaki tüm kadınlardan daha değerliymişim gibi elimi sıkıca tutacak bir adam beni daha çok mutlu edecekmiş. Bunu anladığımdan beri aramızın eskisi gibi olamayacağını da anladım. 

4 yorum:

  1. Bence olayları aşırı çarpıştırmışsın ve çoğu kesinlikle out of context, bahsettiğin kişiyi tanıyorum ve gerçekten çok iyi biri. Ve hatta senin ona sürekli piskolojik şiddet uyguladįğını ve ona sürekli aşağılıyıcı tavırlarda bulunduğunu da biliyorum. Kendince yine mağduriyet yaratıyorsunuz

    YanıtlaSil
  2. Şizofren filan mısın :D

    YanıtlaSil
  3. Ön yargısız dinlersen yararı olur senin için diye atıyorum.
    Normalde instagramında twitterının linki olurdu şimdi kaldırmışsın. Yakınlarının bilmesini istemiyor ama yardım çağrısı bekliyor gibisin gibi geldi bana onun için bu linki paylaşıyorum bana yardımcı olmuştu.
    https://youtu.be/xuuPK2iQZ6M

    YanıtlaSil
  4. Yuh hayatimda daha kötü iliski ne gördüm ne duydum . Nasil bir erkek sevdigi kiizn carsaflarini baska erkeklere gösterirki

    YanıtlaSil

Siz yorum yaptıktan sonra kim arkanızdan ne demiş öğrenmek için lütfen mail adresinizi girmeyi unutmayın!