22 Eylül 2014 Pazartesi

YURTTAN HABERLER

 

      Ani hava değişimlerine ayak uyduramayıp parmak arası terliği çorapla giyen canım okurlarım,
Size bu yazıyı yurt odamdan yazıyorum. Şişlenme korkusundan arada sağımı solumu kontrol ediyorum o ayrı . Annem de bugün birkaç temiz çamaşır getirmiş filan. Geceleri duvarda olan bağlamamı çalıyorum. Şaka lan şaka çok eğleniyoruz burda.Biraz önce de çok ses yapıyoruz diye uyarmaya geldiler. Tek sorun bizim odanın git gide bi "maclaren's bar " a dönüşmesi ve ateistleri imana getirecek bi potansiyele sahip olması.
     Geçen odaya reçel aldık zorluyoruz zorluyoruz açılmıyor.Her şeyi denedik sonra Seda -okuyosa selam olsun- "Bi dakika önce bismillah dicem dedi" dedi ve kavanoz şak diye açıldı.


   

       Oda kalabalık 5 kız yatağımda oturuyoruz cinlerden perilerden konuştuk. Herkes dağıldı oda arkadaşlarımla kaldık. Ben yavaştan tırstım tuvalete filan tek gidemedim çünkü o sırada gözlüklerim vardı ve odada olan iki arkadaşım da çok zayıftı . Düşünsene "şişman ve gözlüklü" öldürülecek ilk kişi!  Bi arkadaşım twitterda gezinirken "yaşanmış 10 cin hikayesi" diye bi şey gördü. Ben iyice korktum öyle korktum ki instagramda paylaşılan duayı ne duası olduğuna bakmadan okudum -bütün müslümanların yaptığı gibi- duanın altında "Cin çağırma duası okudunuz ,iyi geceler " yazıyordu . O gece 2 gece lambasıyla uyudum.

   
Bir keresinde de gargarayla odaya girdim yanımda oda arkadaşım uyuyordu çığlık attı. Diğerine döndüm "Bi şey mi dedi " dedim. "Yoo" dedi. Allahım kafayı yiyorum filan dedim. Sonra arkadaşım  çığlık atmaya devam etti bu sefer diğeri de duydu. Başını da yatağın kenarına vurdu. Elimdeki gargarayı var gücümle attım mehter marşıyla "Savulun bre melunlar ,Allah Allah Allah " diyerek rüyalar alemine daldık. Şimdi böyle anlatınca leyla ile mecnundan bi sahne gibi oldu. Neyse işte kız sakinleşti her şey normal ama yüzünü açmıyor. İçten içe tırsıyorum yüzünü açınca ne çıkacak diye.Öyle iri bi vücudum var ki korkuyorum dicem ama kalıbımdan utanıyorum. O sırada diğer arkadaşım hastaydı bir diğeri şeker testi yaptıracaktı ve benim o gece ki google geçmişim şöyleydi :
 Zencefilli limonlu karışım
Ayetel kürsi
Nasr suresi
Şeker tahlilinde su içilir mi

    Ve tabi ki odada gizlice kedi besledik.Kedi miyavlayınca kahkaha atma,öksürme geyiğini yaşadık. Ankaralı bir kedi olarak ismi tabi ki "Diren" .
İşin heyecanlı tarafı kedinin geldiği gecenin ertesinde odanın ilaçlanacak olmasıydı.
 
Biraz kendimden bahsetmek gerekirse artık düştüğümde kalkacak gücü kendimde bulamıyorum hatta hiç düşemeyecekmişim de ömrümün sonuna kadar aynı noktada dikilecekmişim gibi geliyor. Dün yaptıklarım bugün beni tatmin etmiyor çünkü hayat giyeceğin elbise için ağda yaptıktan sonra pantolon giymeye karar vermek gibi. Bir şeye çok acı çekerek ulaşıyorsun , hevesin kaçıyor.  Onun için bir şeyi çok istemekten korkuyorum biliyorum ki istediğim şey er ya da geç benim olur ama hevesim kaçar ve ben sadece vakit kaybettiğimle kalırım.
  Herkese yeni eğitim hayatlarında ya da yeni hayatlarında mutluluklar diliyorum . I tell you to enjoy life I wish I could but its too late .


10 Temmuz 2014 Perşembe

HATIRLAT DA HAZİRANIN SONLARINDA ÇOCUKLUĞUMU YAKAYIM

        Merhabalar benim bayram ziyaretlerinde diğer akraba çocukları kıskansın diye 'Derslerim pekiyi' diyen ama aslında haylaz ve tembel olan okurlarım.
Lise bitti.
Şimdi size bir sürü biz lisedeyken şunu yaptık çok çılgındık,yea tarzı şeyler anlatabilirim ama gerek yok.Yani size bir keresinde sınıfın tahtasına kopya yazdığımı ve son 5 dakika yazının görüldüğünü 'Bunu yapanın Allah belasını versin tüm emeklerimizi mahvetti'dediğim için öğretmenin 'Sen yaptın değil mi?' diyerek benim yaptığımı anlamasını anlatabilirim.Ya da soru sorma bahanesiyle hocaları oyalayıp poşet çayları çaldığımızı ya da evde kartuş bitmesin diye bütün ödevleri matematik zümresinde çıkardığımı ya da kocaman boş bir damacanayla koridorda penaltı atarken müdür yardımcısının  yakalamasını ya da sınıftaki bilgisayarın uzatma kablosunu söküp sınıfta ip atlayışımızı anlatabilirim ama dediğim gibi hiç gerek yok.Yalnız bi keresinde geometri sınavında bir kopya çekmiştik.Efsaneydi, efsane! Ama yine de çoğumuz kalmıştık ; çünkü zaten hiçbirimiz geometri yapamıyorduk.
    İlkokuldayken Hayko Cepkin konserlerine giderdim.İşte o zaman liseliler 'Abi bu bebelerin ne işi var burda yaaaa' filan derlerdi.Liseye geçtim 'Abi liseli misin off'muhabbetleri' başladı.Ama üniversiteye geçmek istemiyorum.Bi kere orası yaşlı yeri.Hem zaten çoğunun üniversite hayatında göremeyeceği şeyleri ben çoktan yaşadım.Ama haziran bitti,çocukluğu yakma zamanı geldi.
  Zaten sınav sonucumda bizimkilerin istediği gibi gelmedi.Anlayacağınız 'black sheep of the family'sıfatını korumaya devam ediyorum.Asla Ankara yazmayacağımı her zaman söyledim.Babam Ankara dışında ben seni koruyamam ilkel erkek mantığıyla hareket ediyor.Annemse amerikanvari 18sın siktir git kendi evine modunda.Tercih kağıdım veterinerlikle başlıyor ve Türk dili ve edebiyatıyla sona eriyor.Evet her kuşu kovaladım.Ben deli gibi Uludağ üniversitesini istiyorum.Ama hayallerimin üniversitesi Bilkent'i de puanımdan daha düşük olsa da yazmayı düşünüyorum.Bilkent gelir gibi.Hayatı boyunca uzun bir yaşam süreceğini hiç düşünmemiş biri olarak 2 haftadır herkesin geleceğimi düşünmemi istemesi beynimi mıncıklıyor.

   Geçen sene bu zamanlar bir arkadaşımla mesajlaşmışız.İşte alay ediyoruz vakıf üniversitesi yaz sen zaaa filan diye.Sonuç : ikimiz de vakıf üniversitesi yazdık. Başka bir mesajda araba kiralayıp antalyaya gitmekten bahsediyoruz.Sonuç: ehliyet bile almadık. Şu sıralar iş bakıyorum adam derse 'Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz diye' havalı havalı 'Koltuğunuzda otururken'derim ama sonuç : totomda çıban çıkar.Onun için gelecek planı yapmamak en iyisi.Bir de 'Artık ana baba parası yemeyezam' gururlu ergen triplerine girdim.Çoğu tercihi ikinci öğretim yaptım kpssye hazırlanıyorum.İlerde pişman olacağım gibi ama hadi hayırlısı.

İyi bir tatil yapmak istiyorum cidden.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

YAŞ 18


Ah benim "Pastaya tek mum koysak da olur"diyip yaşını gizlemeye çalışan okurlarım,
16 Mayıs benim doğum günümdü yalnız önce değinmek istediğim bir konu var. MJ'nin xscape albümü piyasaya sürüldü.Elbette ki çok güzel bir albüm ama ne yalan söyleyeyim ben biraz daha rock tıngırtıları bekliyordum.Billboard müzik ödüllerinde hologramı sahneye filan çıktı ya (izlemeyen varsa kesinlikle izlesin) nasıl özlemişim ya ben bu adamı canlı izlemeden nasıl terk -i diyar etti acep?
 Şimdi gelelim esas konuya bu 18.doğum günüm olacağından tam bir "my super sweet 18 " planı hazırladık.Ancak maden faciasinden sonra haliyle erteledik ve eğlencenin dozunu azaltık. (Tekrardan ölenler için rahmet,yakınları için sabır diliyorum) Bu fotoğraf 16 Mayıs'tan 
Ben pastayı üflerken ablam videoya alıyo içeri de karanlık ya beni çektiğini sanıyo kendini ön kameradan çekiyo ne güldük o videoyu izleyince.Valla izlemek isteyen varsa beni bulsun ben 17172718 saat güldüm o videoya



Starkların geliniyken ben


Yazının bundan sonraki bölümünün adı "that party last night was awfully crazy I wish we taped it"
Ha bu arada ya çok eğlendik temalı ışığın az olduğu kimsenin suratının görünmediği o iğrenç bar fotoğraflarını koymayacağım onlar bana saklı 




Dilek tutarken ben






Chug chug chug chug chug!!




Bu bazlama gibi çıktığım fotoyu koyma amacım saçımı kazıttığım yerin az biraz görünmesi

Bu arada evet saçımın bi yanı diğer yanından daha uzun



Gecenin sonu 
Eve azıcık geç kaldım diye azarlamalara pencerede maruz kaldım 
Ha bi de o kadar abarttım ki 18 olmayı açılın ben reşitim kafasında dolaştım ama doğum günümden ertesi gün sonra aynen şöyle oldu

Eve dönerken 60 yaşlarında bi adamla tanıştım marilyn monroe intihar mi etti öldürüldü mü diye konuştuk . gecenin en renkli kişisini o ilan ediyorum
O gece içki içmedim ama annem içtiğimi sanıyordu içmediğime inansın diye gayet normal davranmaya karar verdim.Kedimin peşinde emeklediğimde fark ettim ki benim normal halim bile sarhoş gibi ....
Ya işte böyle bal böceklerim yıllar ne çabuk geçti . Hey gidi günler 
 Bi keresinde dedemin seccadesine işemiştim 
bir keresinde de blog yazımı öğle yemeğine çıkan müdür yardımcısının odasında yazmıştım.
Bi keresinde de bir arkadaşımla daha az para veriyoruz diye normal sinema sanıp üç film birden yazan bi yere girmiştik sonra koşarak kaçmıştık hala gülümserim izmir caddesinden geçerken.
Küçükken herkes sınıftan çıkınca öğretmenimin koltuğuna otururdum bi kere beni yakalamıştı hayatımda ilk kez o zaman öğretmenim beni azarlamış ve kulağımı çekmişti.
Bir keresinde sınıfta kitli kalmıştım.
Bir keresinde ben çok kırılmıştım.
Koyun sütünden nefret ederim bi keresinde babaannem koyun sütünden sütlaç yaptı diye ağlamıştım
Bir keresinde elektrik düzeneğini bozup laboratuvarda yangın çıkarmıştım.
Bir keresinde çingenelerden sağlam dayak yemiştim.
Bir keresinde plastik mankenin elini yanlışlıkla koparmış yere koyup hızlıca kaçmıştım.
Bir keresinde çok ağlamıştım.
Ama gülmüştüm de .
Ben çok sevdim çiçekleri,ağaçları,hayvanları ,ailemi,arkadaşlarımı,yemekleri....
Ben bir keresinde bir adamı sevdim,
Adam değildi.
Bir keresinde boğazıma çay kaşığı kaçmıştı.
Ben hep bekledim 13ümde Hogwarts a çağırılmayı, 16mda serena olmayı 7 yaşımda da bir köpek beklemiştim.
Bir keresinde hayat güzeldi , bi daha olur mu dersiniz?

29 Nisan 2014 Salı

SOKAK ÇOCUĞU

Saat sabahın üçü filan . Yağmur damlalarının yansıttığı sokak lambasının aydınlığıyla yürüyorum .Gün doğmadan evime varır mıyım,bütün normal günlerde olduğu gibi yeni güne yatağımda başlayabilir miyim? Evime varmadan bütün günahlarımı karanlık teslim alabilir mi?
    Her adımımda çıkan "Şap şap" sesinin içinde başka bir şey gizli.Bir nefes .Sokağın en kuytu köşesinde iki büklüm olmuş bir çocuk.Kafamı dönüp gidemiyorum gözleri adeta yalvarıyor ve sanki günahlarımı yazan meleğin kalemi tükenmiş. Yavaşça yanına gittim.Üstünde hiç kir yoktu yalnız çok üşüyordu. "Kayboldum" dedi. Hoşgeldin aramıza arkadaş.




      Evim zaten şurasıydı ne olurdu bir dilim ekmek versem? Montumu ona giydirdim,eve girdik.Çok konuşmuyordu ama gözlerinde bana karşı bir acıma duygusu vardı.Cüssesinden büyük bir tabak doldurdu belli ki açgözlü bir çocuktu. "Beni polise götür"dedi ağzımdan çıkacak cevabı beklercesine.Şiddetle karşı çıktım nedenini bilmediğim bir şekilde.Belki o hüzünlü gözleri bana yakın geldiği , belki de bu gece yalnız kalmak istemediğimden git diyemedim."Önce sabah olsun" dedim onu oyalayabilmek için.Sabah oldu ve o sabahın beşinden beri polis diye tutturmuştu. Güneş açmıştı ama çıkıp gitmiyordu istese şimdi karakoldaydı. Ama kaçmak istemiyordu belki de çok yorgundu belki de korkuyordu.Onu başından beri sarıp sarmalayacak biri olsa kaybolmayacaktı belki de."Sus" diye bağırdım."Karanlık sokaklarda uyurken polisi istemiyordun şimdi rahattasın ve polis aklında öyle mi , yaşayabileceğin güzel bir hayat verdim sana daha ne istiyorsun?"
"Annemin yüzüne bakabilmek"dedi.
   İşte bu yüzden burdayım memur bey sokakta bulduğumu sandığım o çocuk için yani vicdanım için burdayım.İşte dün gece çaldığım bütün para burda.Çocuğun yalnızca sıcak bir yatağa ihtiyacı var . 

17 Şubat 2014 Pazartesi

SİGARA

Merhabalar benim sigara yaktıktan hemen sonra otobüs geldiği için sigarayı söndüren talihsiz,derbeder,çilekeş okurlarım 

      Bugün konumuz sigara.Ama merak etmeyin öyle okuduktan sonra "Aaa içinde fare zehri vermiş Necmiyee"diyeceğiniz yazılardan değil bu.
Sigara içen çevreleri inceleyeceğiz.Öncelikle:
1-)1950ler
Sigaranın  zeki yönetmenler sayesinde bi özelliği keşfedildi: seksapalite .Hemen her filmde kahraman 3 numaralı bakışını atıp sigarasını yaktı.Kızlar eridi bitti.Kadınlar iki parmaklarında zor taşıdıkları sigaranın dumanlarını onun bunun yüzüne üfledi.Yeni fantezi diyarları oluştu.
2-)Sigara-Şahin-Meslek lisesi önü
Lütfen bunu kızını okuldan şahiniyle alan sigara içen babalarımız üstüne alınmasın.Kimden bahsettiğimiz malum.Üsteki ve alttaki gruba tepki olarak doğmuş bir Anadolu klasiği. Saçlar hiçbir çağda kabul görmeyen bi şekilde yapılmış,gömlek göbeğe kadar açılmış ve pantolondan renk renk boxerlar görünüyor olmalı bu çevreye dahil olmanız için.Bence Yeşilay afişlerinde bu insanları kullanmalı.
3-)Rockstarlar
İşte bu grup tam bir sigaraya başlama sebebidir.1950lerin günümüze uyarlanmış halidir.Genelde sigara dumanının olduğu siyah beyaz fotoğrafları bulunur ya da mikrofon sigara kombini."Sigaran olayım içine çek beni" nidaları 
attırır.Offf offf.

4-)Küfürbaz dede
Yaşı baya ilerlemiş terbiyesiz dedelerin girdiği çevredir.Genelde onlar için "Dedem kaç yıldır sigara içiyo bak taş gibi"dense de hiçbir taş gibi dede sigara içerken "Hepinizin amuna goyim"diyip okkalı bi şekilde tükürmez.
5-)Hayatı bir film zannedenler
Bu kişiler şiir yazmaya çalışırken şarap içen grupla kesişen kümededirler.Sigara içmek için mükemmel bi anı , özel bi günü kollarlar.Mesela yağmuru,çimlere uzanmaya,karaoke yapmayı.Sigarayı ağır çekim içerler ve içerken poz keserler filan .
6-)Otlakçılar
Yukarda saydığın bütün çevrelerin boğmak istediği gruptur.Bu kişiler de kanka 50 kuruş yok mu diyen kişilerle kesişen kümededirler."Kanki bi dal","Dönek mi?" cümleleri günde 8 kez kullandıkları cümlelerdir.

7-)Ucuz sigara içenler
Uzak durun bunlardan,kaçın.Bunlar çoktan sigaranın zevkini kaybetmiş sadece içmek için içen kesim olmuşlardır.Bu zevksizlerden her türlü pislik beklenir.-Enescim burdan selamlar-
8-)İçme oğlum içme 
Genelde ebeveynlerden oluşsa da 20 yaşında merdivenden çıkarken "hııı" diye ses çıkaran abilerin de ablaların da ağzından çıkan sözdür.Omuza el atılır ve o derin sesle "İçme oğlum içme ben içtim de ne oldu" denir.
Eğer kendi çevrenizi yukarıda bulamadıysanız adabıyla sigara içen kişilersiniz,üzülmeyin.
Ha bi de şu sigara içmesen şu kadar paran olur geyiği var ya kaldı mı onlardan ya 


17 Ocak 2014 Cuma

2O'LİK DİŞ,YILBAŞI,CAN BONOMO

          
             Merhabalar benim yılbaşı gecesi "Bu gece sabahlayalım çok çılgınız yea"diyip 10'da uyuyan okurlarım.
        Tamam evet biliyorum 47182718 yıl oldu 2014 'e gireli.Ama hazmedin diye bekledim. Yeni yıla girmeden birkaç gün önce 20'lik dişimi çektirmeye gittim.Diş çıkmamıştı,ağrı da yapmıyordu ama diğer dişlerimi fortluyor diye dişçi çekti.Zaten dişlerim aştiden kalkan metrolar kadar sıkışık.Belki çektirecek olanınız vardır diye ayrıntılı yazıyorum.Gömülü dişin üstünde kemik varsa kaldırıyorlar filan o tarz bi ameliyat oluyorsunuz.Doktor bana seninkinde yok dedi tabiki ben uğursuzlardan olduğumdan ağzımı yardığı an kemiği gördü.Neyse baya bi kart curt sesinden sonra dişi çıkardı."Dişi mi gördünüz mü?"dedim ağlamaklı."Evet kar gibi.Bembeyaz..." Lan bebek mi aldırdım diş mi çektirdim?Ama nasıl bi suçluluk sonuçta o da benden bi parçaydı :(
Bir de Allah aşkına nedir bu Medcezir?Dişçi bile ağzımı yararken 'Dün medceziri izledin mi?' dedi.Olum izlemiyorum o diziyi İZLEMİYORUM .Ama çok şişti aşırı şişti baya bi şişti.Hatta yılbaşında kendimi eve kapatıp,tuvalette ağlamak istedim.İşte bu yüzden yılbaşı fotoğraflarında hep şiş yanaklıyım.




Arkadaşlar yılbaşı sabahı böyle uyandım.Biliyorum bi hataydı :/
Bu arada yıllık yazılarını yazdık.Ama şöyle bi sorun var.
Normalde ben :
 Arkadaşlarımın yıllıkta anlattığına göre ben :

 Bu yalanlarla nasıl yaşarım bilmiyorum.
Vee can bonomonun imza gününe gittim.Bana "Merhaba nasılsın?"dedi bense yaklaşık 237853 saat sonra ağzımı ayıra ayıra "Eeeyyiiiğğim" dedim.Ama sonuç olarak can bana bi "Hi"dedi mi ,dedi.
Ama ben tabiki pisliğin biri olduğum için rahat duramadım.Can başka kitaplar imzalarken uzaktan ön kamerayı açtım parmağımı  Can'ın burnuna getirerek fotoğraf çektim ve o bunu gördü asgjk.Perspektifte ustayımdır.Kitabı nasıl derseniz "Ya bu kitap şiire yeni başlayanlar için ya uff :s " diye başlasanız da kitabın bi yerinde "yeter lan kesin şu müzikleri,susturun çocukları Can'ı çağırın dertleşücük."diye içinize içinize işliyor.


İşte bu da böyle kısa ve bol resimli bi yazı oldu.Çok sarılıyorum.