3 Ocak 2015 Cumartesi

2014'TEN GERİYE KALAN BİRKAÇ ŞEY

    

           Merhabalar benim başka şehirlerdeki kar yağışlarını görüp "Zaten bi bizim buraya yağmaz .ss " diye havaya trip atan okurlarım,
          Bu sene yılbaşı yazımı biraz değiştireyim dedim ve size 2014 yılında yaşadığım bazı olayları derledim. Buyrun bakalım ,
- Yarıyıl tatilinde dershaneyle birlikle Antalya'ya kampa gitmiştik. Baya eğlenmiştik. Bi keresinde odada garip garip danslar yaparken matematik hocamız odamızı basmıştı. Sonra diskoda sarhoş Rus tenisçiler bizim kızlara asılınca coğrafya hocamız elleriyle uzaklaşın anlamında bi işaret yapmıştı bu ince derililere bunlar da o işareti dans figürü sanıp hep birlikte yapmaya başlamışlardı. 
- Birgün Ebru'yla ( okuyasa bol selam ) telefona bi şey yapmaya gittik şimdi tam hatırlamıyorum neydi. Telefoncu çocuk öyle yakışıklı ki ben ilk görüşte aşk. Günlerce dolandık telefoncunun önünde meslek lisesi önündeki Şahin gibi. Giriş çıkış saatini her şeyi öğrendik takip edicez, tanışcaz ve ben onunla evlenicem plan tam olarak bu. Ben sabah dershaneye gelirken topuklu ayakkabılarımı bile çantama tıktım. Telefoncunun karşısındaki pidecide oturuyoruz. Çalılıklardan filan bakıyoruz sanki oturduğumuz yer pideci değil de Turist filminde Angelina'nın oturduğu cafe. İyice bi havaya girdik. Saatler geçti çocuk yok . Meğer o gün izin günüymüş. Bi daha da o cesareti bulup takip edemedik ve aşkım böylece Titanic gibi derinlere gömüldü....... Ha bu arada çocuk şimdi vine fenomeni . 
- Ygs'de kalem kutusunu açarken içindeki her şeyi yere döktüm.
-Lys'lerin birinde uyuyakaldım.
- Ebru'yla tenise yazıldık yalnız bir tenis hocamız var A-F-E-T. Çocuk bana servis atmayı öğretirken raketi kafama düşürdüm. Bakın top demiyorum raket raket!! Fiziken imkansız ya!
- Bir çocukla dışarı çıkıcam ama arkadaşlarım zerre güvenmiyor çocuğa. Dediler biz de gelicez. Böyle masum masum gizliden takip ettiler bizi. Biz de çocukla coğrafya testi çözüyoruz.Birden çantam düştü ben de dönüp aldım.Bunlar da sanmış ki onlara baktım ama göremeyince döndüm. Sonra bi tanesi beni aradı. " Merak etme arkanızdayız hep" dedi. Sorun şu ki ben o bunu söylemeden önce yanlışlıkla hoparlörü açmıştım.
- Cerenle dershaneden çıktık,yürüyoruz. Bu Türkiye yakışıklısını görmüş.  Hayır Ceren'de de Türkiye yakışıklısını tanıyacak tiki kız tipi yok neyse inandım takip ettik adamı. Ceren'le manken.avi . Adam bakkala girdi. Ceren fotoğraf çekinmek istedi işte . Adamın elinde de bi tane muz. "Bi saniye bi muzumu bırakayım" dedi. Fotoğrafta arkada cipslerin arasında bir adet muz var. 
-Ygs'den birgün önce otobüste "Yarın sınavım var dua edin ha" diye bağırdım.Beddua ettiler sanırım .ss
-Birgün Izmir caddesinde çay içip, Ebru'yu bekliyorum.Ne zaman elimi bardağa atsam tüm polisler dönüyor. Fişlenme korkusuyla apar topar kalktım kaçtım. Götün götün kaçarken  ayağım takıldı, düştüm bi de. 
-Likyalı bir vatandaşımızın kulübe şeklindeki mezarının tuvalet olmadığını ancak yanına kadar gidince fark ettim.
-Üniversite'nin ilk günü içimden avaz avaz "freeeeeddoooooommm" diye bağırdım.
-Amfideki ilk derste uyuyakaldım ve hoca gördü. 
- Kuaför gerizekalısı ellerimle büyüttüğüm solar iken arganladığım saçımı çok kısa kesti. Ağlamaktan ölmüşüm arabanın arka koltuğunda oturuyorum. Önde de Asya Türkiz'e bi kızın oğlanla yakışmadığını, oğlanın çok yakışıklı olduğunu anlatıyo.Türkiz de kız güzel mi bari dedi. Asya " Yok be kısa saçlı bir şey" dedi. Gözlerimin %75 i suyla dolu bir vaziyette "Ben burdayım" dedim. 
- Bu sene beni çok değiştiren bir olay oldu. Gerçekten hayatımda bir dönüm noktası. Olay böyle çok "wow"lık değil ama tepkilerim baya wowlıktı. Hiçbir zaman entrika çevirecek bi zekam olması maalesef. O çok ayrı bi meziyet. Ben direkt bi tane oturttum. Bunu iyi bir şey diye yazmıyorum. Geçmişten beri öfke problemlerim var zaten. Benle ilgili bir diğer problemse paylaşmayı çok sevmem. Sabah kapımın önünde bir kedi görsem akşama kadar Almanya'daki üvey balığım bile duyar. 
Bu olay yaşandığında zaten Lys'ye , her şeyin bitmesine 1 ay vardı. Kavga çıkarmam hatta birine anlatmam bile olayı büyütecek ve onlarla beraber beni de yakacaktı. Hayatımda ilk kez yanmaktan korktum. Çünkü zaten çok zayıftım ,zaten stres altındaydım.Bağışıklığım kafayı yedi 2 günde bir kusuyordum. Hiç kimseye anlatmadım. Çenemi nasıl tuttum hala inanamıyorum. Benim birinden intikam almamam hatta onun hakkında dedikodu bile yapmamam önceden bana söylense asla inanamazdım. Bu kısa vadede bana iyi şeyler kattı. Sabretmeyi öğretti. Ama uzun vadede öyle olmadı. Hani Otomatik Portakal'da Alex kötülük yapmamayı öğreniyor ama aynı zamanda artık kötülüğe de karşı koyamaz hale geliyor ya , ben de öyle oldum. Kimseye ses çıkaramaz içime atar hale geldim. Umarım tez zamanda beni çileden çıkaracak biriyle karşılaşırım da eski halime dönerim . Zaten sanırım çok uzun süre içime attım. Şu sıralar rüyalarımda olayın kahramanlarına "Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum"diye bağırıyorum. Onlar da gülüyor. 

"Erkekçe olsun isterim dostluk da ,düşmanlık da
Hiçbiri olmaz halbuki"

      Yeni yılın size çok çok çok güzellikler getirmesini diliyorum. Ne yaşarsanız yaşasın vazgeçmeyin, üzülmeyin. Hep gelecekteki mutlu hâlinizin size el salladığını düşünün. 
Ben inanıyorum ki iyi insanları yalnızca iyi insanlar bulur onun için "Nefret etmeyin! Yalnızca sevilmeyenler nefret eder… sevilmeyenler ve anormal olanlar"