31 Aralık 2019 Salı

KENDİME YENİ BİR BEN LAZIM

Merhabalar benim on yıl öncesini 1990 sanan okurlarım,

Bugün 2020 yılına giriyoruz. Yalnızca yıl değil, decade de değiştiriyoruz. Bu yüzden geriye dönüp bu yılı değerlendirmenin ve dersler çıkarmanın eğlenceli olacağını düşündüm.

2019 yılına Erasmusumun devam etmesi nedeniyle Brükselden Tilburg'a giderek girdim. Alkım beni almaya bisikletle geldi ama yolun ortasında bacakları ağrıdığı için pes etti ve gecenin çoğunu yürüyerek geçirdik...
Bu yıl birkaç ülke gördüm ve tabi birçok şehir.

Erasmus elbetteki bana birçok şey kattı. Hayatımda kendi evimde 1 haftadan uzun süre hiç ayrılmamışken bambaşka bir ülkeye tek başıma taşındım. Buna bu kadar kolay adapte olmuş olmam t hem beni sevindirdi hem de kendimle ilgili dehşete düşürdü. Kendimi o kadar hiç yere ve hiç kimseye ait hissetmedim ki doğduğumdan beri, nerde nefes aldığımın benim için hiçbir öneminin kalmadığını bu kez çok çarpıcı şekilde gördüm. Babamın her gün ağlayarak,gerçekten ağlayarak, ne yedin, aç mısın, sıkılıyor musun, seni çok özledim dediği aramaların içimde hiçbir şey uyandırmaması ailemi sevmediğimden değildi. Ama yalnızlığı çok sevmiştim. Hatta Türkiye'ye döndükten sonra en çok zorlandığım konu bu oldu. Artık insanlarla 10 dakikadan fazla muhabbet kuramaz hala gelmiştim. 
Alıştım. Ama sonunda veda etmek zorunda kaldım.
Kavuştum.

Kavuşmanın, sevilmenin sıcaklığının nasıl bir şey olduğunu hatırlayınca gereksiz inadım yüzünden kavuşmaktan, teslim olmaktan kendimi alıkoymanın  kısacık ömrümde yapacağım en büyük hata olacağına karar verdim. Eski yüzlerle yeni anılar biriktirebileceğime inandım.
Ağladım.  Pek çok ağladım...Biraz fazla ağladım.



Ama güldüm de
 

 

                     
                                             Yeri geldi alfa oğlu alfa oldum.


                                                     Yeri geldi ezildikçe ezildim.

 Romantik ilişkilerimde yaptığım en büyük hatanın karşıdakinin rolünü çalmak olduğunu anladım. Kendi işlerimi kendim halletmek, kimseye muhtaç ve borçlu olmamak için verdiği m mücadelenin bir şekilde karşımdakini değersizleştirdiğini sonradan anladım. Kimse bana baba rolü yapmasın diye uğraşırken benim anne rolünü üstlenip ilişkiyi kendim için daha da zorlaştırdığımı sonradan anladım. Bu yüzden hep veren taraf oldum hep mağdur taraf oldum çünkü karşımdakinin vermesine izin vermedim. Bu yıl bir erkek fotoğraflarımı fotoğrafçıdan almayı teklif ettiğinde ona tamam diyeceğim. Bu yıl rolleri dağıtmaktansa herkesin istediği rolü oynamasına izin vereceğim. 


                                                      Büyüdüm. Tekrar ve tekrar bunu kutladım :))



Bütün gün ananas yediğim gün de aslında bu yılın önemli günlerindendi ama  hakkında konuşmam yasak :D



Bazı şeylere heves etsem de olmadı. Umarım en içten şekilde umarım ki 2020'ye girdikten hemen sonra bu isteklerim gerçekleşir.


Ve yine veda etmek zorunda kaldım bu sefer ucunda kavuşma olmadan.
Hayatımın en zorlu mücadelerinden birini yaşadım. Sokak kedilerimizden biri toksoplazma kaptı. Onun yaşamasını çok istedim. ÇOK ÇOK ÇOK istedim. Tedavisi için bağış topladım. Yardım eden herkese sonsuz teşekkürler. Ama öldü ve çok acı çekerek öldü. Bu sefer sadece ben çok ağlamadım.Herkes çok ağladı. Onun için belki de elimden gelenin en fazlasını yaptım ama ablamla ikimiz o öldüğünde Allah'a eğer onun hastalığı kapmasının ya da ölmesinin sebebi olduysak bizi affetmesi için dua ettik. Belki de bu ikimizinde çocukluktan kalma yarası. Yaptığımız onca şeye rağmen en iyisi olamadığımız için af dilemek... 2020 yılında bunu da değiştireceğim. Sorumluluk almanın ve liderlik yapmanın bazen bazen gerçekten bokunu çıkarıyorum. Bir ilişkinin, bir eventin, bir ödevin sorumluluğunu aldığımda yanlış giden en küçük şey için kendimi suçluyorum.
Yumak seni çok seviyorum. Bazen hastalığın kardeşine bulaşmasın diye seni ondan ayırdığıma ve kardeşinin çocuklarını hiç göremediğin için ağlıyorum. Kardeşin Şeker senin öldüğünü hiç bilemeyecek. Özür dilerim. Belki de seni kısırlaştırdığımız için kaptın hastalığı, belki de daha fazla param olsa yaşayabilirdin. Bazen hala geceleri geri gelmen için dua ediyorum. İmkansız olduğunu bilsem de. Artık o korkunç acıları çekmediğin için mutluyum. Umarım öldüğümde seni bir kez daha görebilirim.

Kedimin masraflarını karşılamak için başladığım işte neler olduğunu bir önceki yazımda görebilirsiniz. O godamanlarla dolu spor salonunda öğrendiğim çok oldu. Paranın, sözde modernliğin insanları ne denli açgözlü yaptığını, kadın erkek ilişkilerinin bu modernlik altında iğrenç doyumsuzluklara evrildiğini gördüm.

Bazı şeyler başardım.



Bazı başarıların ortağı oldum

 


Yeni şeyler denedim, gördüm, öğrendim.




Bu yıl gerçekten hiç beğenmediğim bir insana dönüştüm. Kendimi tanıyamıyorum. Yaptıklarımı, hatalarımı , beni mutlu eden şeyleri tanıyamıyorum. 2019’dabirkaç yeni evde sabahladım. 


Ama bu yıl kendi evime dönmek istiyorum. Olduğum insana dönmek istiyorum. Olmadığım bir insan gibi davranmaktan yoruldum. Ev ev, kapı kapı dolaştım, başkalarının fikirleri altında değiştim. İstemediğim şeyler yaptım. Hala bazen rüyamda insanlar beni yapmak istemediğim şeylere zorluyor. Sonra her yerimden kanlar akmaya başlıyor ve banyoda bayılırken uyanıp ağlıyorum. Kendi içime, kabuğuma, evime dönmek 2020'deki hedefim. Bu yıl olmak istediğim insan olamasam da nasıl bir insan olmak istemediğimi gördüm. Hata yapmaktan, ağlamaktan, yanlış şeyler söylemekten, pişman olacağım şeylere ışık hızında atlamaktan, yanlış kişilere aşık olmaktan, üşengeç olmaktan çok sıkıldım. Kendimden sıkıldım demiyorum çünkü bu ben değilim biliyorum. Bu yıl kendim olacağım.




Bu yıl bol bol şükredeceğim. Bunu alışkanlık haline getireceğim. Yeterince teşekkür etmeyen biri olarak çok fazla şikayet ettiğimi anladım. Tanrıyla aramı düzelteceğim. Vücudumun sınırlarını görmek için crossfit yapacağım. Uzuuuun bir tatile çıkacağım. Piramitleri göreceğim. Kaybettiğim can yerine binlerce canı yaşatmak için uğraşacağım. Babaannemin ve engelli amcamın sorumluluğunu artık başkalarıyla paylaşıyorum. Daha az yere yetişiyorum artık, hayatımda başka kişilere açacak daha çok yer var. Hayatı artık kontrol etmeye çalışmayı bırakacağım, biraz salıcam. Tenis hocam daha önceden tanıştığım bir hocamla beni yan yana görünce onunla hakkımda konuşmaya başladı. "Çok tatlı, onu sinsi, açıkgözlü kızlardan zannettim ama alakası yok. Masum, vicdanlı,yardımsever ve dürüst." dedi. Tabi ki koltuklarım kabardı ama asıl düşündüğüm şey şu oldu. Bu adam beni sadece haftanın bir günü iki saat görüyor ve oturup sohbet etmek yerine tenis oynuyoruz ve onun bile kişiliğim hakkında mantıklı çıkarımları var. Acaba bazen birilerine kendimizi anlatmak için çok mu çabalıyoruz ? Zaten nasıl biri olduğumuz topa raketle vururken bile belliyse, kendimizi neden top bize doğru gelirken kafasını çeviren insanlara anlatmaya çabalıyoruz ki ?

Benim 2019 yılım ve 2020 hedeflerim bunlar. Hepimize sağlık,aşk,para ve başarı dolu musmutlu yıllar diliyorum aşkoolaaarr. Muah !

2 yorum:

  1. Sizi uzun zamandır takip ediyorum. İçtenlikle yazılmış, tıpkı Yaşar Kemal'in betimlemeleri gibi. Ellerinize sağlık. Gönlünüzden huzur eksik olmasın. :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim sizin de :))

    YanıtlaSil

Siz yorum yaptıktan sonra kim arkanızdan ne demiş öğrenmek için lütfen mail adresinizi girmeyi unutmayın!