22 Mart 2020 Pazar

BÜLBÜLÜM ALTIN KAFESTE #EVDEYİM

   Merhabalar benim karantinanın Allah’ını işsiz kaldığında yaşayan okurlarım, 
2 aydır işsizim... Kafamda eylüle kadar işe girmem kendimi geliştirir, tatil yaparım demiştim zaten. Gelin görün ki corona sebebiyle yazıldığım tüm kurslar iptal oldu, seyahat desen şirinceden şarap aldım bahanesiyle evine çağıran bir erkekten daha tehlikeli. 
   Normalde bahar geldiğinde hep güzelleşirdim. Bu bahar öyle olmadı belki de ilk defa bir bahar aşık olmadığım için. Birden bire kilo alıp tam bir domuza dönmemin ve suratımı sivilce basmasının nedeninin sadece çirkin ve şişman olmam olmasını kabullenemediğim için doktora gittim. Vücuduma gereksiz progesteron yüklemekten olabileceğini söyledi. Geçen mart  ayından beri cidden vücudumun içine sıçtım. Dikkatsizlikle kaptığım enfeksiyonlar, mantarlar, kirpiğimi uzatıcam diye sürdüğüm yağların gözyaşı kanallarımı tıkaması... Bunun yanında yazın hatırlamak denen bir beyin fonsiyonu olduğunu unutmak için kahvaltıdan sonra ilk bardağımı içecek kadar alkole düştüm. Yazık barış sürekli neden içiyorsun diye kızıyordu. Gerçi yarım bardak birayla sarhoş olduğun için vücuduma çok da zarar verememişimdir... Mental olarak da kolay bir yıl olduğunu söyleyemem. Erasmusa gitmeden önce kullandığım antidepresanlar mükemmel bir ay geçirmemi sağlamıştı. O dönem anlamıştım ki problemim geçmişe aşırı takıntılı olmak çünkü ilaçlarımı kullandığım zaman hiçbir şeyi gerektiğinden fazla hatırlamıyordum. Demek ki normal insanlar böyle yaşıyor diye şaşkına düşmüştüm. Bu sebeple kendimi meşgul ederek düşünmememi sağlamayı amaç edinmiştim ama malumunuz karantina... Yine de kendimizi meşgul edip drama queen olmamızı engelleyecek bazı şeylerin listesini yaptım :


1-) Film izle 
Bu listenin klişelerle dolu olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Size farklı görünmek için entel dantel film listeleri vermeyeceğim sonuçta hepimiz sıkılınca aşkı memnu izliyoruz... Bana göre insanın izleyebileceği en iyi film kendi hayatı. Kaliteli bir filmin hiçbir sahnesi öylesine çekilmez. Her görüntü karesinde anlamamız gereken bir şey vardır. Bazen filmin sonunda en baştaki sahnede bize ne anlatılmak istendiğini anlarız. Bazen aynı filmi farklı bir yaşta izlediğimizde ne anlatmak istediğini anlarız. Bence yaşamlarımızda böyle.İnsanlar genelde nasıl hiçbir şeyi unutmadığını, nasıl her şeyi aklımda tutabildiğimi sorar. Bunun cevabı her şeyin fotoğrafını çekiyor olmam. Bu bir selfiede güzel çıkmak için 500 tane fotoğraf çekilen ya da her dakika fotoğraf çekilen kızlardan olduğum anlamına gelmiyor. Benim için bir şeyin fotoğrafını çekmek onu hatırlamanın en iyi yolu çünkü o şey o anda kilitleniyor sonsuza kadar. Belki de bu sebeple telefondaki fotoğrafların tam 25.000 oldu. Böylece karantina boyunca 2016dan beri olan fotoğraflarımı silmeye yani kendi filmimi izlemeye karar verdim. Ama en önemlisi fotoğraf silerken fonda Mirkelamdan Hatıralar ya da Sezen Aksu’dan Küçüğüm çalmalı...Tabi her ay kendi içinde farklı anılara sahip. Geçmişi hatırlamak istemeyen biri için eski fotoğraflara bakmak iyi bir fikir değil belki de. Yine de geçmişin hatırladığım kadar kötü ya da iyi olmadığını görmek bana iyi geliyor. O çok güzel hatırladığım, dünyayı gezdiğim günlerin aslında okulumun bir dönem daha uzamasının sebebi olduğunu hatırlamak ya da pişmanlıklarla andığım son ilişkimin aslında o dönem içimde çok tatlı heyecanlar uyandırdığını hatırlamak geçmişin şimdiden ne daha mükemmel ne daha berbat olduğunu gösteriyor bana. Sadece ne kadar yaşlandığını görmek korkunç. Alnımda derin bir çizgi var ve saçlarım beyazlıyor. 
2-) Spor yap
Karantinada hepimiz yemekten kilo alacağız ama benim bahsedeceğim spor biraz farklı. Baharın gelmesiyle bir gardrop temizliği yapmak, evde kalmayla kendimizi mutfakta ve temizlikte geliştirmek yapılabilecek en iyi spor. 4 gün evvel Ankara’da kar yağınca elimi çekmeceye sokup aldığım bere eski sevgilimin hediyesi olunca dolabımı temizleme kararı aldım :D Ne garip kıyafetlerin bile anısı, parfümün bile kendi hafızası var. Bunu ilk kez şunu yaptığımda giymiştim, bunu son kez şunu yaptığımda giymiştim diye uzayıp giden bir liste. Bu kıyafetleri atın demiyorum üstlerine yüklediğiniz negatif anlamları geri sökün. O bereyi hala atmadım, sadece benim için bir şey ifade etmiyor. Tatlı tatlı elbiselerimi indirdim aşağı raflara yeniden giymek ve yeni anlamlar yüklemek için sabırsızlanıyorum. Onun dışında yemek yapıyorum. Yemek yapamayan bir insan kendine saygısı olmayan bir kancıktır kadın erkek asla fark etmez. Hele sevdiklerine yemek yapmak dünyanın en güzel şeyi. Allah biliyor temizlik yapmaktan nefret ederim hala o konu üstünde çalışıyorum. 
3-) Müzik dinle
Bu sefer gerçekten tavsiyem bu. Çünkü Tanrı’nın garip bir lütfudur ki insan aynı anda konuşup aynı anda dinleyemiyor. Yaşadığımız komik anlar, başarılar, üzüntüler çevremizdekilerle paylaşınca değerleniyor. Garip bir olay başımıza gelince olayın bitiminde telefona sarılıp birine haber vermek belki de iyi ki hayatımdasın demenin en sağlam yolu. Zaten arkadaşınla, sevgilinle, kardeşinle kavga edince buzları eriten bu paylaşma merakı değil mi? Ama fark ediyorum ki hayatımdaki bazı insanlar için bu sadece bir alışkanlığa dönüşmüş. Uzun süre aynı yolda yürüdüğümüz insanlarla yolumuz bir noktada ayrılabilir bu normal ve sırf alışkanlık diye katlandığım ama her seferinde enerjisiyle beni düşürenleri  görmezden geliyorum bu karantinada. Ben karakterimi  kusurlarıyla, bozukluklarıyla, en özgüvenli olduğu konularla bütünüyle kabullendim. Ve sırf insanlar öz benliklerinden utandığı için eksiklerinin üstünü kapatıp kendilerini tanımlıyor diye benim kusurlu ilan edilmemi şaşkınlıkla izliyorum. Hepinizin yüzüne bakınca nasıl özgüvensiz, kıskanç ve pişman olduğunuzu görmeme rağmen ben ağzımla deliyim dedim diye sadece ben mi deli oluyorum ? Mutsuz bir insandan daha tehlikeli olan mutlu maskesi giymiş mutsuz insanmış bunu anladım. Dinliyorum, konuşmuyorum. 
4-) Resim yap
Her ne kadar 36lı pastel boya seti hepimizin çocukluktan kalma Marksist yarasıysa da en güzel resim hayal kurmak. Gerçekten liseden beri günümün en az 1 saatini uzanıp hayal kurmaya harcıyorum. -Bu kimilerine göre kafada kurmak- Bu iyi bir alışkanlık değil, gerçeklerden çok çalıyor ama karantinada yapılacak daha önemli bir işiniz yoktur herhalde ... Bence yalan da olsa birini yanında hayal etmek, paran olduğunu, süper kahraman olduğunu hayal etmek vücudunun mutluluk hormonunu arttırıyor. Neticede hangimiz çok bariz yalanları mutlu kalalım diye yemiş gibi yapmadık ki ? Düşününce bile beni gülümseten hayallerim var. İstediğim renge boyadığım, istediğim çerçeveye soktuğum hayaller... Yatağın içine girdiğimde bana sımsıkı sarıldığı için kaburgalarımı acıtan birinin, belki de hiç içinde olamayacağım bir fotoğrafın kendimce resmedilmiş hali var. 
Umarım evde kaldığımız bu zor günlerde tavsiyelerim  duygusal boşluğa düşmenizi,hatalar yapmanızı ve kendinizle kavga etmenizi önler. Sağlıklı kalın baaayy...