29 Nisan 2014 Salı

SOKAK ÇOCUĞU

Saat sabahın üçü filan . Yağmur damlalarının yansıttığı sokak lambasının aydınlığıyla yürüyorum .Gün doğmadan evime varır mıyım,bütün normal günlerde olduğu gibi yeni güne yatağımda başlayabilir miyim? Evime varmadan bütün günahlarımı karanlık teslim alabilir mi?
    Her adımımda çıkan "Şap şap" sesinin içinde başka bir şey gizli.Bir nefes .Sokağın en kuytu köşesinde iki büklüm olmuş bir çocuk.Kafamı dönüp gidemiyorum gözleri adeta yalvarıyor ve sanki günahlarımı yazan meleğin kalemi tükenmiş. Yavaşça yanına gittim.Üstünde hiç kir yoktu yalnız çok üşüyordu. "Kayboldum" dedi. Hoşgeldin aramıza arkadaş.




      Evim zaten şurasıydı ne olurdu bir dilim ekmek versem? Montumu ona giydirdim,eve girdik.Çok konuşmuyordu ama gözlerinde bana karşı bir acıma duygusu vardı.Cüssesinden büyük bir tabak doldurdu belli ki açgözlü bir çocuktu. "Beni polise götür"dedi ağzımdan çıkacak cevabı beklercesine.Şiddetle karşı çıktım nedenini bilmediğim bir şekilde.Belki o hüzünlü gözleri bana yakın geldiği , belki de bu gece yalnız kalmak istemediğimden git diyemedim."Önce sabah olsun" dedim onu oyalayabilmek için.Sabah oldu ve o sabahın beşinden beri polis diye tutturmuştu. Güneş açmıştı ama çıkıp gitmiyordu istese şimdi karakoldaydı. Ama kaçmak istemiyordu belki de çok yorgundu belki de korkuyordu.Onu başından beri sarıp sarmalayacak biri olsa kaybolmayacaktı belki de."Sus" diye bağırdım."Karanlık sokaklarda uyurken polisi istemiyordun şimdi rahattasın ve polis aklında öyle mi , yaşayabileceğin güzel bir hayat verdim sana daha ne istiyorsun?"
"Annemin yüzüne bakabilmek"dedi.
   İşte bu yüzden burdayım memur bey sokakta bulduğumu sandığım o çocuk için yani vicdanım için burdayım.İşte dün gece çaldığım bütün para burda.Çocuğun yalnızca sıcak bir yatağa ihtiyacı var . 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz yorum yaptıktan sonra kim arkanızdan ne demiş öğrenmek için lütfen mail adresinizi girmeyi unutmayın!