Merhabalar benim her gece hayatını değiştirecek kararlar alıp sabah olduğunda onları yatağında bırakan Obromovlarım,
Şimdi ben size "16 Mayıs'ta 40 yaşıma girdim bu da demek oluyor ki bu blogu yazmaya başladığımda 35 yaşındaydım!!" desem bu cümle üstüne yazı yazılabilecek pek bir şey içermez. İşte bu, yaşlanmak. Ama ben bugün size büyümekten bahsedeceğim çünkü 20 yaşına girdim ve bu da demek oluyor ki blogu açtığımda körpecik bir hey 15liydim. (ağlamalı surat)
Hayatınızın ilk 20 yılı çok büyük aşamaları kaplıyor. Bebeklik, çocukluk, ergenlik dönemi ve hatta yetişkinlik. Bu dolu yılları geçirirken biraz tavsiyeye ihtiyaç duyarsınız diye bir yapılacak listesi hazırladım tabi ki kendi deneyimlerimle. Siz bu saydıklarımın hiçbirini gerçekleştiremeseniz bile bu berbat bir hayatınız olacağı anlamına gelmiyor sadece ben yaptım ve çok eğlendim.
1-) Blog/Günlük yaz
Dediğim gibi 15 yaşından beri buraya az da olsa bir şeyler yazıyorum yazdığım an efsane iyi gibi gelse de geri dönüp okuduğumda abv sezo diyorum.
20-) 20.doğum gününde 30.yaşına video kaydet
Şimdi ben size "16 Mayıs'ta 40 yaşıma girdim bu da demek oluyor ki bu blogu yazmaya başladığımda 35 yaşındaydım!!" desem bu cümle üstüne yazı yazılabilecek pek bir şey içermez. İşte bu, yaşlanmak. Ama ben bugün size büyümekten bahsedeceğim çünkü 20 yaşına girdim ve bu da demek oluyor ki blogu açtığımda körpecik bir hey 15liydim. (ağlamalı surat)
Hayatınızın ilk 20 yılı çok büyük aşamaları kaplıyor. Bebeklik, çocukluk, ergenlik dönemi ve hatta yetişkinlik. Bu dolu yılları geçirirken biraz tavsiyeye ihtiyaç duyarsınız diye bir yapılacak listesi hazırladım tabi ki kendi deneyimlerimle. Siz bu saydıklarımın hiçbirini gerçekleştiremeseniz bile bu berbat bir hayatınız olacağı anlamına gelmiyor sadece ben yaptım ve çok eğlendim.
1-) Blog/Günlük yaz
Dediğim gibi 15 yaşından beri buraya az da olsa bir şeyler yazıyorum yazdığım an efsane iyi gibi gelse de geri dönüp okuduğumda abv sezo diyorum.
Ama asla
silmiyorum çünkü geçmişteki senin sana yetersiz gelmesi aslında geliştiğinin
göstergesi. Hani böyle Yetenek Sizsiniz filan izlerken televizyondaki kişi
adına utanırsın kanalı filan değiştirirsin ya bana da eski yazılarımı okuyunca
öyle oluyor. Ayrıca blog için değil ama günlük için şunu söyleyebilirim yazmayı
öğrendiğim günden beri günlük tutuyorum. Diyelim ki bir arkadaşımı çok
seviyorum o gün onu günlüğüme yazıyorum. Ama meğerse o Voldemort’un Harry’nın
üstüne saldığı yılan kadar büyük bir yılanmış. Şimdi tabi bu eninde sonunda
ortaya çıkıyor ve ben eski günlüklerimi okurken adeta 3.şahıs olarak izlediğim dizilerdeki gibi tepkiler
veriyorum. “Hayır açma o kapıyı“ , “Al öldün işte ben sana demiştim“, “Zaten
önce hep şişman ve gözlüklü ölür“ gibi. Vallahi al eline patlamış mısır oku. Ne
olduğunu, nerden geldiğini, nereye gittiğini anlamak ve hatırlamak için,
kendini anlamak için en iyi yol.
2-) Arkadaşlarınla
tatile git
3-)En az bir kere
yaşını büyüt
Bu maddeye 18
yaşına girdikten sonra gerek kalmaz sanmıştım ama bazen ekseriyetle yaşımı
büyütmeye devam ediyorum.
4-)İlk büyük
savaşını agistlere karşı ver
Senden büyük olan
insanlar seni yalnızca onlardan küçük olduğun için susturmaya çalışacak.
Deneyimle alakalı değil bu. Senden daha az deneyimli kişiler bile belirli bir
yaşı geçtikten sonra teselli hediyesi olarak
yeni yaşlarının yanında ömür boyu kullanabilecekleri çok bilmişlik
paketi aldıkları için okuduğun, gördüğün onca şeyi kenara atıp “Sen büyüklerin
işine karışma“ diyecek ki bu bence bir kadına yalnızca kadın olduğu için söz
hakkı tanımamakla tamamen aynı şey. Ha ergen psikolojinde “Ya ben artık hayatın
tüm buglarını çözdüm sen ne bilirsin ki moruk“ özgüveni maalesef ki var (bkz.
15 yaşında kitap çıkaran ergen özgüveni). Bu yüzden gidin her şeye atlayın
demiyorum. Sizin de evde, okulda ülkede ne olduğunu bilmeye hakkınız var
diyorum. Yeterli bilgiye, deneyime ulaştığınızda da yorum yapabilme,
savunduğunuz şeyi sonuna karar savunabilme (fanatikleşmeden) ve karşınızdakinin,sizden
30 yaş büyük olsa bile, sizi saygıyla dinleme hakkına sahip olmalısınız
diyorum.
5-) Çocukken
geleceğinizle ilgili uçuk bir hayalin olsun
6-) Arkadaşlıklar
kur (spoiler : en bitmez dediğiniz bile belki birgün bitecek)
Arkadaşlarınız aslında hayatınızın ilerlediği yönde karşınıza çıkan diğer aynı yolun yolcuları. Bu yüzden, hayatınıza hep aynı yol üzerinden devam edemeyeceğinizden, arkadaşlarlarınız sürekli değişir durur. Örneğin sizinle aynı liseyi tercih edip sizin yolunuza dahil olan biriyle arkadaş olduğunuzda hatırlayın o sizinle ilkokulda aynı yolda değildi. Bu demektir ki hayatın başka bir döneminde de sizinle aynı yolda olmayabilir.Bazı arkadaşlıklarınızın bitmesi çok acı verecek, kabul. Ama aynı yolda birlikte yürüyemedikten sonra ne fark eder beraber olup olmadığınız? Bu yüzden aramız bozulunca "Eskiden böyle değildin, o çocuk seni çok değiştirdi" diye yakınıyoruz. Bir insanın kişiliği öyle şıp diye değişecek bir şey değil ama tercih ettiği yollar bazen karşısındakinin tek bir cümlesine bakar. Arkadaş edinmekte zorluk çeken bir sürü insan var zannımca onların bütün sorunu yanlış bir yolda olmaları. Siz de onlardan biriyseniz hayatta olduğunuz yeri verdiğiniz kararları bir sorgulayın derim.
Arkadaşlarınızla hayaller
kuracaksınız
Bazıları siz
olmadan gerçekleşecek
Bak beraber
yapacağız diye konuştuğunuz bazı hayalleri tek başınıza gerçekleştirmek zorunda
kalacaksınız
6-) Hayal
demişken hayal kur
Modern dünyanın ergenler üzerinde yarattığı en büyük tahribatlardan biri
“Benim neden böyle bir hayatım yok?“ tahribatı (adını tamamen göbeğimden
salladım). Dizilerdeki, animelerdeki (ki
genelde hepsi lise temalıdır) liselileri gördükçe bir de kalk kız soğan doğru
tarzı yaşamınıza bakınca ister istemez bir hayal kırıklığı efendime söyleyeyim
bir rock grubu kurma girişimleri oluyor. Ama size bir şey söyleyeyim 20den önce
yalnızca 2 yıl reşitsiniz yani o gördüğünüz hayatı yaşama girişiminiz anne
terliğiyle son bulacak. Hem zaten bugün Justin Bieber’ı görmek için Amerika’ya
gitme şansın bile olsa ilerde o kimdi yaa diyeceksin. Onun için arkadaşlar
benim size tavsiyem o yaşlarda yapamayacağınız hayaller kurup hayallerinizi
gerçekleştirebilecek yaşa geldiğinizde o yaşa dair bir hayaliniz olmadığı için
evde kös kös oturmak yerine 20’den önce 20’den sonrası için hayal kurun. Hem de
bir sürü. Sonra da onları birer birer gerçekleştirirsiniz ne istediğinizi tam
olarak bilerek.
7-) Ciddi bir yere katıl
8-) Vücuduna aptalca bir şey yap
Bu genelde bakın bu vücut, bu hayat benim bunu artık anlayın demenin bir
yolu yapacaksınız , biliyorum bari en az utanç verici olanını yapın. Sonuçta lisede sevgilisinin adını dövme yaptıranların hali ortada.
9-) Ölümüne Fangirllük
Bu size hiçbir fayda sağlamayacak ama olum çok eğlenceli ya. Büyük
ihtimalle kendini senin onu sevdiğin kadar sevmeyen adamlara tapmak dünyanın en
aptalca ve en eğlenceli şeyi. Mesela ben 6.sınıfta olduğum bir Hayko Cepkin
konserinde Hayko’nun mavi çıtçıtlarından bir parça almıştım. Annem halıda iplik
var diye elektrik süpürgesiyle çekmişti, böğürüm çıkana kadar ağladım 2016
yılında Ice Tea reklamında oynayacak bir rockçı için.... Şimdi YouTube'da filan görüyorum "X abla sana hayranım", Arinator, Lovatic gruplar filan, evet gençler çok komik görünüyorsunuz ama olsun yaşamanız ve ilerde utanmanız gereken bir komiklik bu. Üstelik MJ'nin ölümünden bu yana kendimi uğruna kesebileceğim bir şarkıcının bulunmaması da beni biraz üzgün hissettirmiyor değil.
10-) Evcil hayvan sahiplen
10-) Evcil hayvan sahiplen
Ama öyle kedi,köpek filan olmak zorunda değil. Kuş,balık,kaplumbağa gibi daha sorumluluğu altına girebileceğiniz şeyler. Küçük yaşta bir çocuk kedi, köpeğin sorumluluğunu alamadığında o zavallılar kapı dışarı ediliyor. Ama sokakta besleyebilirsiniz tabi.
İlk evcil hayvanım bir tavşandı, Roger. Kabul ediyorum Ankara Kuş Pazarından alınan bir tavşana göre fazla iddaalı bir isim. Ama ilk ölümünü gördüğüm hayvanım canım Maviş'imdi. Daha doğrusu ölümün ne olduğunu ilk onun sayesinde öğrenmiştim. Geçen günlüklerimi karıştırırken Maviş'e yazdığım 2 günlük dolusu nolur artık geri dön mektuplarını buldum. Hiç postalanmayan, adresi hep cennet olan mektuplar. Bu durumda ebeveynler ölenin bir hayvandan çok çocuklarının arkadaşı olduğunu hatırlamalı.
11-)Bol bol dede ve büyükanneleriniz vakit geçirin. Bir daha vaktiniz olmayabilir.
12-) Ergen olun
Ergenliği tam anlamıyla bir ergen olarak geçirdim.Ne kadar çok intihar ve evden kaçma mektubu yazdığımı tahmin bile edemezsiniz. Ortaokul yıllarım mental anlamda en çok yalnızlık çektiğim yıllardı. 12,13,14 yaşındaydım ve dışarda yepyeni bir dünya vardı. Ben bunları sınıf arkadaşlarıma anlattığımda erkekler dönüp çoğunlukla" He he sen adet oluyon mu, he he bıyıkların mı var he he " der dururdu. Bir de o yıllarda insan gerçekten dış görünüşüne çok takıyor.Çünkü o yıllarda sahip olduğunuz tek şey dış görüşünüz ,içiniz hala inşaat halinde gerçi dışınızda öyle de neyse.Benim kulaklarım kepçe ve size yemin ederim bazen kulaklarım kepçe diye ağladığım olurdu. Ama ortaokulda gerçekten çok eğlendim. Sanırım bunda o sırada alternatif rockın ve internetin patlaması da etkili.
Lahnet olası conserveler!
Lisede de ergenliğin verdiği ateşle tüm dünyayı değiştirebileceğimize inanırdık.Belki tüm dünya değişmedi ama kendi dünyalarımız çok değişti. Herkes, bütün hocalar bize takık sanırdık,ya hocanın umrumda mıydık acaba? Mafyayla konuşup adam dövdürtmeye çalışma, anneme arkadaşıma gidiyorum diyip gizlice bara gittiğim bir gün taksiciyi eve kadar çıkarıp anneme arkadaşımın abisi bıraktı deme, eyleme düşük bel pantolonla gitmek bir hata yapma yıllarımdı lise.
13-) Hızlı yıllarınız olsun
Arkadaki gitar.....
14-) 1 hafta boyunca ara vermeden her akşam konsere gidin
9. sınıfta tüm lise bahar şenliği konserlerine gitmiştim. Şimdi nerde o enerji.
15-) Hobi edinin
Tam 5 hobiye başlayıp yarım bıraktım çünkü ben hobileri hobi olarak yapıyorum.
16-) Aşk acısı çekin
Çünkü sevip de kavuşan bizden değildir. Birini ona şiir yazacak kadar sevdiğimiz mi, tamamdır o olmuştur. Gerçi sonrasında "Ne yazdım ya ben?" diyosunuz o ayrı.
"Ankara'ya nergis mevsimi gelince/Yağmur olur yağardın/Benim bütün şemsiyelerim delik olurdu/Ölünce yıkamamak için" arkadaşlar mesela bu benim zamanında yazdığım şiirden bir kısım ne anlatmak istiyorum, neyin peşindeyim HİÇBİR FİKRİM YOK
17-)Çok eğlenin
Arkadaşlar sizden ricam Allah aşkına çok eğlenin ya ! Ertesi günü hatırlayın ama.
18-) Hata yapın, pek çok kez
20'den sonra yaptığınız hataları hoş görmeleri çok zor olacak. Dışarda koskocaman bir dünya var.Okuyabileceğiniz ,izleyeceğiniz binlerce şey. Durum böyleyken henüz daha 20 bile değilken bir fikre saplanıp kalmayın. En iyi dinin bu olduğuna, onun dünyadaki en iyi şarkı olduğuna, et yemenin ya da vegan olmanın en iyisi olduğuna nasıl bu kadar net karar verebildin, dünyada hala bir sürü tartışma dönerken. Sen kimsin de 20 yaşında bu kadar sabit ve emin fikirlerin var onca insan hala o fikirler üzerinde araştırma yaparken sen kısacık ömründe sonuca ulaştın? Hata yapmaktan, çevrenizi sorgulamaktan korkmayın.Bir şeyleri değiştirmek için çabalayın en az bir kere gönüllülük yapın.
19-) Bir süre ailenizden uzak yaşayın
Üniversite zamanına denk gelir genelde bu. Para nasıl harcanır, nasıl tek başına hasta olunur lanet olası bulaşıklar nasıl yıkanır ve en sevdiğin gömlek nasıl yakmadan ütülenir (rip :( ) sorularına karşılık bulacaksınız, çok da iyi olacak azıcık şımarıklığınız geçer.
Ben yaptım aslında 40ımda yollayacaktım ama o kadar kim sabreder? "Kitapta kaldığın yere ayraç koymak yarına çıkacağına sessizce umut etmektir." diye bir söz var ya benimki de o hesap bakalım o videoyu hiç görebilecek miyim.
20 yaş çok kötü bir yaş çünkü sonrasında artık büyümüyorsun, yaşlanıyorsun. 17 yaşıma dönmeyi her şeyden çok isterdim ama mümkün değil maalesef. 17 yaşında birinin sana abla demesi öyle korkunç ki. Geçen biri yaşımı sordu istemsiz şekilde ağzımdan 18 çıktı. Öyle kabullenemedim,sindiremedim yani. Ama hayat devam ediyor. Yapılacak çok şey var, kadeh kaldırılacak çok şey hem de yepyeni insanlarla, yepyeni hayatlara.
20.yaş günümde bana şu harita hediye edildi bir nevi dur gözünü seveyim depresyona girme daha her şey bitmedi demek istediler herhalde.
Aynı sene doğduğum arkadaşlarım,tanıdıklarım,yabancılar gözlerimin önünde benle aynı yaşı göremediler. Bu yüzden ömrümün sonuna kadar tek bir sorusunun cevabını almak için yaşayacağım : "Onlar ordayken ben neden burdayım?" Hep beraber bakalım bu ömür nereye kadar gidecek .
çok beğendim sezgicim harika bir yazı olmuş
YanıtlaSilTeşekkür ederimm
SilBazı bölümlerinde duygulanmadım değil, ah şu hayko cepkin....
YanıtlaSil:)
Silben 17 yaşındayım 3 ay kaldı yaşımın bitmesine tam. neden 17 yaşında olmak için her şeyimi verirdim dedin ben yaşımın değerini tam bilerek yaşamadığımı düşünüyorum... umarım cevap verirsin
YanıtlaSil6 gün önce 22 yaşıma şimdi sorsan şimdi de 20 yaşıma dönmek için her şeyimi verirdim :) büyüdükçe sorumlulukların artıyor bu da insanı korkutan bir şey. 17 yaşıma dönüp hayatıma daha çok anı sığdırmak isterdim elbet ama biliyorum ki o zaman mümkün değildi. Daha çok seyahat etmek isterdim mesela ama biliyorum ki annemler o zaman hayatta beni yalnız göndermezlerdi. Sosyal medyada dolu sandığın hayatlar gördüğün için yaşının değerini bilemiyorsun gibi geliyor sana. Ama yaşadığımız hayatı etkileyen bir sürü faktör var ailen, okulun, arkadaşların gibi. O yaşlarda onların izin verdiği kadar yaşıyorsun aslında. Bırak öyle kalsın daha özgür günlerin için hayaller biriktir sadece .Sana tavsiyem bazı kararları alırken bundan 5-10 yıl sonra pişmanlık duyar mıyım diye düşün. Yaşının tadını çıkar!
Silteşekkür ederim cevapladığın için :) buraya bakmak yeni aklıma geldi üye olmadığım için kusura bakma. tavsiyelerin için de teşekkürler, sanırım akışına bırakmak gerekiyor biraz da. dediklerinde haklısın ben de aynı şeyi düşünmüştüm çevrem çok etkili. umarım sen de dolu dolu bir yaşam geçirirsin :)
Sil