13 Ekim 2012 Cumartesi

PEK BİR GEREKSİZ YAZI

          Bugün benden hiç şebeklik beklemeyin,moralim çok bozuk.
Bi isyan etme isteği var içimde.Ama yazmadığım bu süre içinde hep böyle depresif takılmıyordum bugün depresifliğin dibine vurdum.
  Neyse.Bu blog işi de zormuş vesselam.Her zaman hayatın yaşanmaya ve yazılmaya değer olabileceğini düşünmen gerek.
  Bugün biraz şu sıralar neler düşünüyorum anlatayım:
-Kışın yaklaşmasından nefret ediyorum.Ayaklarım hep buz gibi,ellerimde öyle.Isınmak için birilerine sokulmam gerek.Hoş bazı insanlar bunu her mevsim yapıyor.Kısacası kış benim için acizlik mevsimi.
-Sonbaharda olmamızı çok seviyorum.Nar,ayva,kestane.Cennetin 3 hurisi.
-Her mevsim çizme giymek istiyorum.
-Boğazı kapalı kıyafetler giyemiyorum mümkünse omuz başımda görünsün.
-Eğer biri gelip bana bize bir türkçe şarkı söyle derse 20 dakika şarkı bulmaya çalışıyorum.Yazarken utandım.
-Çene piercingi için yıllardır mücadele vermeme rağmen o kadar da güzel durmadığını fark ettim.
-Alaca karanlığın ve her haldenin ayrı yazıldığını öğrendim.
-Şeftalili ice teanın kral olduğunu bir kez daha anladım.
-Sürprizlerden nefret ediyorum.
-Yemek yemeyi çok sevmeme rağmen yalnızca doymak için yemek yediğimi fark ettim.
-Felsefenin reklam kokan bir hareket olduğunu gerçekte bilimin poposunu kokladığını fark ettim.
-Saçımı kestirdiğime pişman oldum.
-Bilime inanmadığımı anladım.
-Hayatımda ilk kez kitaplar gözüme bu kadar pahalı geldi.Okumak istiyorum amma o parayla iskender yiyorum.
-Kimyondan nefret ediyorum.
-Hayvanlarının tırmık ve ısırıklarından birgün kuduz olucam.
-Rekabet aptalca geliyor.
-Alex'in gitmesi,Michael Jackson'ın ölmesi gibi olaylara üzüldükten sonra içinde bir boşluk kalıyor ,elinden hiçbir şeyin gelmeyeceğini ama bunun haksızlık olduğunu biliyorsun ya,işte o duygudan nefret ediyorum!
-4.sınıftayken ailem günlüğümü okumasın diye 'Sezgice'isimli bir alfabe geliştirip günlüğümü öyle yazmıştım.Okulda da aynı alfabeyi kullandığımı öğretmenim fark edince bir daha kullanmadım.1-2 güne günlüğümün resmini koyarım buraya.



-8 yaşındayken anneme sinirlendiğim bir gün banyonun kapısına yumruk atıp kırmıştım .
-7 yaşındayken 'Sevgi Okulu' diye illegal bir kurum kurup,mahalledeki çocuklara ders veriyordum.Onunda boyama kalemleriyle yazılmış evraklarını koyarım buraya.
-Aaa dün Yalan Dünya'yı izliyordum.Eylem'i görünce Orçun anneannesinin'Kızım kafanı duvara vurmuşsun alnına çivi girmiş'lafına saatlerce anıra anıra güldüm.Çağatay'ın kedisiyle dansından sonra o dizide en çok güldüğüm şey oldu.

     Aman falan fişman hiç keyfim yok bea.Allah'a dua ediyorum ben böyle hissederken alsın canımı gözüm hiç arkada kalmaz.
  En fena olanı ne biliyor musunuz? Bi yazın tanıştığım harikota insanlara bakıyorum bir de şimdikilere.Formel bilimlerle ilgili hiçbir şey beni mutlu etmiyor.(Fotoğrafları çeviremedim kusura bakmayın]