29 Temmuz 2012 Pazar

YARDIM!!!

   Bayrama kadar post girer miyim bilmiyorum ama şunu hemen araya sıkıştırmak istedim.Aranızda Amerika'ya giden,gitmiş kadar olan, eltimin oğlu orada yaşıyor diyen,Google Earth'den bakan,'Ben Nirvana dinliyorum olmaz mı?' diyen,tur şirketlerinde çalışan arkadaşlar varsa bana Batı Amerika turları hakkında bilgi verebilir mi?
   En küçük önerinize bile açığım fsezgia@gmail.com dan ulaşabilirsiniz Ramazan'da yardımlarınızı benden esirgemeyin diyor ve sizi bir zaman tünelinde bırakıp çıkıyorum

17 Temmuz 2012 Salı

BANA ASIK SURATLI DİYENE ORTA PARMAĞIMI GÖSTERİYORUM

    Merhaba benim eve ilk kez internet bağlandığında ilk iş ismini Google'da arayan ama umduğunu bulamayan ve o günkü gibi masum kalan  okurlarım.
  Keyfim çok yerinde üstelik şimdi hayatım daha zor.Hayatınızdan bazı köstekleri çıkardınız mı zorluklar bile tatlı geliyor.Aslında bu yaz değişik değişik insanlar tanıdığımdan size bir ırk rehberi hazırlayacaktım.Ama insanları sınıflandırmaya ben dahil 6 milyar 973 insanın hakkı olmadığını düşünerek vazgeçtim.
        Her neyse gelelim konumuza.Ben çoğunlukla asık suratlı bir insanım yani bu da böyle bilinsin.Asık suratlı dediysem öküz gibi anıra anıra gülerim o ayrı.Kaç insan bir problem mi var niye öyle baktın dedi tahmin edemezsiniz.Neden asık suratlıyım bilmiyorum zannedersem ergenliğin ilk yıllarında oynadığımız gothic barbielicikten ötürü.Son zamanlarda bu fazlaca gündeme gelince değişme kararı aldım.Güler yüzlü olma serüvenimi hep birlikte görelim şimdi:
1.gün:Bugün bana kırmızı ve mavi haplar arasında tercih yapmam gerektiğini söylediler.Bilemiyorum :s :s
2.gün:Bugün gülerken belirginleşek elmacık kemiklerim için allık aldık. Not:İlk defa elmacık kemiklerimi gördüm.
3.gün:Dünden beri gülüyorum.
4.gün:Bugün serbest günümüz o kadar süredir gülüyorum ki gülmeyi kesince yanaklarım ve alt dudağım sarktı.Artık başka çare yok hep gülücem.
        Evet efendim böyle zorlu aşamaları geçtikten sonra ilk kez gün ışığına çıktım.Otobüste bir kadınla konuştuk,gelecek planlarımızdan filan bahsettik.Sonra uzun süredir tanıdığım ama bir türlü konuşamadığım insanlarla arkadaş oldum.Bana bakmaz dediğim oğlanlar birden bire bana merhaba dedi ve ben tabi ki arkama baktım.Eve dönüşte otobüsçü benden para almadı.Mahallede yürüyorum herkes merhaba merhaba filan diyor,güneş üstümde parlıyor,havalandırmanın üstünden geçerken eteğim uçuyor...
  Ben böyle günden güne Guy Fawkes maskesiyle VJ Bülent arasında bir şeye dönüşmeye başladım.E zaten saç da aynı.
       Ama her baharın bir kışı var tabi ki.Şimdi uzun süre gülünce insan pozitif olmaya başlıyor biliyon mu?Adamın biri otobüste yerimi kapıyor,kantinde herkes önüme geçiyor,restoranlarda kendi yemeği kendim servis ediyorum filan ama hiç gıkım çıkmıyor.
Vardır ya öyle her şeye gülen salak kızlar ağızlarına bi tane patlatmak istersin ha işte onlardan oldum.Bu da yetmezmiş gibi rujlarım hemen biter oldu.
     Blog adımı pişmiş kelle yapmayı bile düşündüm yapıştı resmen bu surat.Ha Evil Spiderman gibi.
Neyse 6 saatlik Akasya Durağı maratonundan sonra gülme isteğimi yitirdim.Şimdi yalnızca internetteki şişman hayvanlara gülüyorum.
   Eveeeettt günün atasözü şu ; alışmadık götte don durmaz.